Adenomyozis ile endometriozis hastalığının ciddiyeti arasındaki ilişki iyi bilinmemektedir.
ANAHTAR NOKTALAR
Önemİ:
Adenomyozisin ultrasonografik tanı kriterleri konusunda fikir birliği yoktur, ancak ekojenik sub-endometriyal çizgiler, myometrial kistler, heterojen myometriyum ve myometrial duvarın kalınlaşması veya asimetrisi görülürse tanı konulabilir. Kesin tanı histopatolojik olacaktır.
Özellikleri:
Adenomyozisin ultrasonografik belirtilerinin prediktif değerini belirlemek ve adenomyozis patolojisinde yer alan genetik yolakları keşfetmek için daha fazla araştırmaya gerek vardır.
Ne yapıldı?
Endometriozisin ciddiyeti ile sonografik adenomyozis belirtileri arasındaki ilişkinin önemini vurgulamak için, yazarlar endometriozis için tanısal laparoskopi uygulanan hastalarda adenomyozis ile uyumlu sonografik özellikleri incelemişlerdir.
Adenomyozis hastalarında ektopik bir endometriumda gen ekspresyonunun adenomyozis olmayanlardan farklı olup olmadığını araştırmak için gen dizisi analizleri yapıldı.
Anahtar sonuçlar:
Kliniğe pelvik ağrı ile başvuran kadınların %35’inde adenomyozisin sonografik belirtileri var.
Sonografik adenomyozis bulguları olan kadınlarda en sık görülen sonografik özellikler, heterojen myometrium ve kalınlaşmış posterior myometrial duvar idi.
Kalınlaşmış bir arka duvar orta ve şiddetli endometriozis ile istatistiksel olarak anlamlı şekilde ilişkilendirildi.
Uterin patolojiler sonografik adenomyozis belirtileri olan kadınlarda daha sık görülür.
Sınırlamalar:
Laparoskopiden önce tanı alan adenomyozise ultrasonografi uzman klinisyenler tarafından yapılmalıdır.
Bu çalışma, histopatolojik adenomyozis bulgularından ziyade sonografik adenomyozis bulgularına odaklandı.
Özet
Avustralya, Parkville’deki Kraliyet Kadın Hastanesinden Dior ve ark. Minimal İnvaziv Jinekoloji Dergisi’nde yayınlanan son makalesinde endometriozisin ciddiyeti ile adenomyozisin sonografik kanıtları (SEOA) arasındaki ilişkiyi değerlendirmek için prospektif bir çalışma tasarladı. Araştırmaları ayrıca, adenomyozisi olan veya olmayan hastalardaki farkı anlatmak için ektopik endometriumdaki gen ekspresyonu hakkında bilgi verir.
Araştırmaya, yaş ortalaması 30.6 olan, pelvik ağrı semptomları olan, üçüncü basamak bir jinekolojik kliniğe yönlendirilen ve pelvik taraması olan 234 kadın alındı. Bu grup, laparoskopik ameliyatlarından 12 ay öncesine kadar yapılan sonografilerinde “Adenomyozisin Sonografik Kanıtları – SEOA” nın varlığı veya yokluğu ile iki alt gruba ayrıldı.
İki grup arasında anlamlı bir fark olmamasına rağmen, SEOA’lı hastaların evre IV endometriozisi olma olasılığı daha yüksektir. SEOA tanısı konulan grupta yazarlar, derin infiltrasyonlu endometriozis ve endometrioma dahil olmak üzere özellikle çok ciddi endometriozise dikkat çekti. Adenomyozis vakaları ile kontrol grubu arasında ektopik endometrial gen ekspresyonu açısından anlamlı fark bulunmadı.
SEOA ile şiddetli endometriozis arasındaki önemli ilişki, pelvik ağrı kliniği olan kadınların tanısal laparoskopik cerrahi öncesi ultrasondan fayda görebileceklerini göstermiştir.
Bazı araştırmalar, adenomyozisi olan veya olmayan kadınların ektopik endometriumunda diferansiyel gen ekspresyonu ve uzun kodlayıcı olmayan DNA ekspresyonu olduğunu göstermesine rağmen, mevcut çalışma örneklerinde bu iki grup arasında anlamlı bir fark bulamamıştır.
Kaynak Site: endonews.com
Çeviren: Dr. Tuğba Buket ÇALIŞKAN
Osmanağa Mah. Osmancık Sok. Betül Han No:9 D:4 Kadıköy, İstanbul
Telefon: +90 532 515 69 99
Email: info@endometriozisdernegi.org